Dostluğa ve Alçakgönüllülüğe Övgü ‘Mimarlığı Öncesiyle Kuşatmak’
Mimarlığı Öncesiyle Kuşatmak
Anahtar Kelimeler:
Dostluk- Alçakgonüllülük- Ziya Tanalı- Mimarlık- Felsefe- NişÖzet
Bu metin Ziya Tanalı’ya ve onun dostluk ve alçakgönüllülükte eleyip seçtiklerini, insana ait değerlerden ödün vermeden kurduğu yapılara dönüştürdüğü yaşamına bir övgü olarak görülmeli. Doğrudan ve dolaylı olarak hem ona hem kendine hem de etrafındakilere bakan, kendi konumunu ve zamanını değiştiren, öznellik ve nesnellik arasında gidip gelen bir “encomium” denemesi olarak okunmalı. Ziya Tanalı ile olan ilişkim üzerine bir öykü-metin yerine, Tanalı’nın yanında başlayan ve ondan uzaklara gittikten sonra geçen zamanla cebine taşlar doldurup boşaltan bir adamın bugün durduğu yerde usunu kurcalayan güncelliklerin sunulduğu bir metin olacak bu. Felsefe'den de beslenerek, antik yunan tiyatrosuna da bakarak, mimarlığı öncesinde ve mimarı da henüz yapı yapma eylemine girişmeden yakalamak, dostluk ve alçakgönüllülük kavramları üzerinden kurulan tartışma boyunca Tanalı'yı doğrudan ve dolaylı olarak düşünmek için bir önerme.