Kültürel Miras Farkındalığı Bağlamında Levanten Bahçelerinin Değerlendirilmesi
DOI:
https://doi.org/10.32955/neujna202261473Anahtar Kelimeler:
Levanten, Peyzaj mimarlığı, Levanten bahçeleri, Levanten köşkleriÖzet
Geçmişten bugüne içinde yaşam sürdüğümüz, tarihi açıdan önemli yerleşimler, farklı dönemlerde, farklı anlayışlar, sosyal, ekonomik ve kültürel girdiler dahilinde oluşmuş ve gelişmiştir. Bu yerleşimlerin sahip olduğu çok uluslu ve katmanlı yapı, söz konusu veriler sonucu oluşan farklı kimlik ve kökenleri ve ortaya koydukları mekânsal yapılanmalardan kaynaklanmaktadır. Antik çağlardan itibaren farklı toplulukların yaşam alanları olarak kullandığı ve bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Türkiye de özellikle Avrupa kökenli toplumların Osmanlı’nın verdiği birtakım haklar neticesinde ticari, dini ve eğitim amaçlı olarak gelip İstanbul, İzmir, Mersin, Hatay gibi şehirlere yerleşmişlerdir. Tüm bu toplumların kendilerine özgü kültürel, yerel, sosyal özellikleri ve taşıdıkları kimliklerini yansıtma şekillerinin en belirgini olarak mekânsal yapılanmaları gösterebiliriz. 19. yüzyılda etkisini sürdüren batılılaşma hareketiyle birlikte levantenler, bulundukları kentlerin çevresel ve coğrafi özelliklerine uygun olarak günlük yaşamdaki alışkanlık ve geleneklerini de getirmişlerdir. Yaşadıkları sokaktan ibadethanelerine kadar farklı biçim ve üsluplarda yaşadıkları alanı şekillendirmişlerdir. Bu farklılıklar mimari ve sanat alanında en belirgin olarak oturdukları evlerde ve bahçelerinde göze çarpmaktadır. Levantenler, Avrupa’daki şatolarını ve konaklarını anımsatan evleri ve Avrupa tarzında tasarlanmış bahçeleriyle yerleştikleri bölgelerde alışılmışın dışında bir yaşam sergilemişlerdir. Bu araştırmada; mimari açıdan birçok farklı üslup kullanılarak inşa edilmiş olan bu evler ve farklı yaklaşımlar içeren bahçeleri peyzaj mimarisi açısından önemi irdelenecektir.