GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE SİNEMASI’NDA SOSYO-KÜLTÜREL DEĞİŞİM SÜRECİNDE AİLE OLGUSUNA GENEL BİR BAKIŞ

Yazarlar

DOI:

https://doi.org/10.32955/neuissar202212574

Anahtar Kelimeler:

Aile, Türk Sineması, Toplumsal Yapı, Kültür

Özet

Aile kurumu, sosyalleşme sürecinin başlangıcı ve sosyal hayatın bir parçasıdır.

Toplum ve aile arasındaki karmaşık sınırlar, evi özel bir alan olarak izole etmeyi

imkânsız hale getirir. Aile, çocuğun kültürel normlar ve sosyal zihniyet kavramını

öğrendiği alandır. Ailenin toplumla kurduğu karmaşık ilişki nedeniyle çocuk,

sosyalleşme sürecinde kültürün normatif kodlarını öğrenir. Toplum değiştikçe aile

yapısı da dönüşmektedir. Bu çift yönlü bir ilişkidir.

Sosyal politikanın da konusu olan aileler, anne-baba ve çocuktan oluşan yalıtılmış

ve heterojen yapılardır. Batı Avrupa’nın sınıflı toplum yapısından farklı olarak

Türkiye’ye özgü bir aile yapısı görülmektedir. Buna göre geniş aileyle yakın ilişkide

olan ama tam anlamıyla yalıtılmamış çekirdek ailenin kökeni, Cumhuriyet’in ilanından

sonra kurulan yeni toplumsal düzende yatar. 19. yüzyıl bilimselliğiyle çekirdek aile

yapısını doğalmış gibi sunan çalışmalar, kadın ve erkeğin biyolojik özelliklerinden

yola çıkarak toplumsal bir cinsiyet ideolojisi üretirken iki cinsi karşıtlıklar üzerinden

tanımlayarak erkeği dış dünya, kadını ise özel alanla ilişkilendirmektedir.

Filmler, kültürel kodlarla süslenmiş insan hikayeleridir. Ekrandaki temsiller, gerçek

hayatın estetik izdüşümleri olarak sunulur. Bu bağlamda gerçeklik ile kurgu arasında

kurulan film evrenleri ve karakter temsilleri, toplumsal hayatta aile, evlilik, aşk gibi pek

çok olguya ilişkin kodlar ve zihniyet parçaları taşır. Günümüzde toplumsal yaşamın

temel birimi olarak tanımlanan ailenin sinemasal temsili, izleyicinin zihninde gerçek

yaşam ile kurgusal öyküler arasında benzerlikler ya da zıtlıklar taşıyan

görüşler oluşturacaktır.

İndir

Yayınlanmış

2022-07-22