Zıtlık Yaratan Çıplak Mekân: Tarihi Çevresiyle Pompidou Merkezi

Yazarlar

  • Noyan Ulusoy Girne Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
  • Zihni Turkan

Anahtar Kelimeler:

Tarihi doku- Postmodernizm- Futurizm- High-tech mimari- Mimari üsluplar

Özet

Paris şehrinin mimari tarzı, hem Antik ve hem de Rönesans stillerinin tekdüzeliğine ve orantısına özgünlük ve zarafet eklendiğinde şekillenmeye başladı. Postmodernizmin müzeler üzerinde önemli bir etkisi oldu. Renzo Piano, Richard Rogers ve Gianfrancho Franchini, Paris'teki Centre Pompidou'yu tasarladılar.

Centre Pompidou, Paris'in Beaubourg bölgesindeki Marais semtinde çeşitli amaçlarla kullanılan yüksek teknolojili bir kültür ve sanat merkezidir. Bu merkez, tüm iç aksamlarını, sistemlerini ve yürüyen merdivenlerini dış cephesinde sergileyen çok katlı büyük bir yapıdır. Mimarların tüm bina altyapısını binanın dışına yerleştirmek gibi parlak fikirleriyle oluşturulan Centre Pompidou; bir stereotip oluşturarak, müzelere yeni bir konsept getirdi. Böylelikle; iç mekanlarda, yedi katta da geniş açık alanlar yaratılmış oldu.

Projenin her aşamasında, hem basında hem de bölge sakinleri arasında Centre Pompidou'nun inşaatı süresince, inşaat alanı ve endüstriyel tarzı hakkında 1969'dan 1977'ye kadar katlanarak artan pek çok tartışma oldu. Tartışmalar daha çok kültür kavramının ve siyasi meselelerin sorgulanmasıyla ilgiliydi. Başlangıçta çok fazla muhalefet olmasına rağmen, halk; bu eşsiz yapıyı kendi kimlikleriyle özdeşleştirdi. Merkez, çok sayıda sanat sergisine ve Ulusal Modern Sanat Müzesi'ne ev sahipliği yaptı. Centre Pompidou’yu, her gün yaklaşık 26.000 kişi ziyaret etmektedir.

Yayınlanmış

2021-09-30